AK Parti, Filistin’e destek vermek ve İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki göstermek amacıyla İstanbul Atatürk Havalimanı’nda ‘Büyük Filistin Mitingi’ düzenliyor.
Mitinge MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, YRP Genel Başkanı Fatih Erbakan, HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve DSP Genel Başkanı Aksakal da katılacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, mitinge katılmak üzere helikopterle Atatürk Havalimanı’na geldi.
Miting öncesinde basına açıklama yapan AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, “Burada insani olarak üzerimize düşeni yapıyoruz. Siyasi olarak tüm kurum ve aktörlerin bu çağrıları yapmasını bekliyoruz.”
RALLİ İÇİN TOPLU ULAŞIM ÜCRETSİZ SAĞLANDI
Miting nedeniyle İstanbul’da tüm toplu ulaşım ücretsiz oldu. Miting alanı ve çevre bölgelere 5 bin kişi görevlendirildi. İstanbul’un 39 ilçesinden kaldırılan otobüslerle binlerce kişi bölgeye getirildi. Miting alanına 12 farklı kapıdan girilebilmektedir. Mitinge araçlarıyla gelenler için 30 bin araç kapasiteli otopark hazırlandı. Toplu taşıma ile gelecekler için Metro DTM-İstanbul Fuar Merkezi Durağı’ndan ring seferleri mevcuttur. Marmaray Yeşilköy Durağı’ndan yürüyerek ulaşım koridoru oluşturuldu.
Öte yandan miting alanına 29 adet ses ve perde kulesi kuruldu. Mescit, ilk yardım ve tuvalet ihtiyaçları için 6 ayrı noktada lojistik alanlar, 50 ayrı noktada ise su dağıtım noktaları oluşturuldu. İnternet kalitesinin artırılması amacıyla 25 adet mobil baz istasyonu daha devreye alındı. Yerli ve yabancı basın mensuplarına özel bir platform hazırlandı. 2 katlı pres platformunun toplam uzunluğu 60 metredir. Her medya kuruluşuna özel 60 farklı bölüm oluşturuldu.
Miting alanına girişler sabah 09.30’da başladı. Saat 14.46 itibarıyla mit alanının büyük bölümü doldu. Binlerce kişi bölgeye girmek için arama noktalarında bekledi.
Mescid-i Aksa, Türkiye ve Filistin bayraklarının görselleri ile donatılan sahnenin toplam uzunluğu 60 metre, yüksekliği ise 14 metredir. Ayrıca sahneye 6 adet LED ekran yerleştirildi. Mitingde sanatçılar Yusuf İslam, Maher Zain ve Ömer Karaoğlu sahne aldı.
‘BUGÜN BİRLİKTE YAŞAMAK İSTEYEN PEK ÇOK YAHUDİ VAR’
İslam, mitingde yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Cenâb-ı Hak, Kenan topraklarını Hz. İbrahim’e vaad etmiş ve onun ilk oğlu İsmail’e babasıyla birlikte bu nimet verilmişti. Hz. Yahudi öğretilerinin çoğu, yalnızca ikinci oğlunun İshak Peygamber’i öne çıkarmayı tercih ettiğini belirtir ve sorunun büyük kaynağı da budur.
İbrahim (a.s) her iki oğlunu da çok severdi. İki kardeş arasındaki aile bağları her zaman güçlü olmuştur. Aslında İncil’den öğrendiğimiz kadarıyla Hz. İsmail ve Hz. İshak onların çok sevdikleri babaları Hz. Muhammed’dir. İbrahim’i birlikte gömdüler. Bu gerçekleri tekrarlıyorum çünkü kutsal toprakların, ne Yahudi ne de Hıristiyan olan İbrahim Peygamber’in tüm ailesine, tek Allah’a ibadet etmeleri için bağışlandığına inanıyorum. Neyse ki bugün sesini yükselten ve barış içinde bir arada yaşamayı arzulayan birçok Yahudi var.
Filistin halkı Hz. İbrahim peygamberin dinine mensuptur. Hz. İbrahim Siyonist değildi. Siyonizm, Avrupa’da yaşanan yıkıcı ve acımasız savaşın trajedisi sonucunda güçlenen bir ideolojidir. Filistinlilerin bununla hiçbir ilgisi yok. “Savaşlarda kurbanlar her zaman küçük bebekler olmuştur.”
Sahne önünde kadın ve erkekler için ayrı alanlar oluşturuldu. Kadınların kendilerine ayrılan alana gelmeleri gerektiği sahneden duyuruldu.
‘GAZZE İÇİN DÜNYAYA ÇAĞIRACAĞIZ’
Mitingde konuşmasına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başladı. Erdoğan, şunları söyledi: “Filistin davasına destek verdiğiniz, mazlum Gazze halkına umut olduğunuz için her birinize şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Sözlerimin başında herkesi rahmetle anıyorum. Anadolu Selçuklu Devleti’nden Osmanlı Devleti’ne bu toprakları vatan olarak bırakan ecdadımızın şehitleri, gazileri ve kahramanları.” Cumhuriyete kadar vatanda egemenlik damgasını vurduğumuz devletlerimizin kuruluşunda ve yaşatılmasında emeği geçenleri şükranla anıyor, bayrağımızın dalgalanması için emek veren, irfan ve ter döken herkese şükranlarımı sunuyorum. sonsuza kadar coğrafyamızın semalarında kalacak ve ezanlarımız kıyamete kadar okunacaktır.
Siz bugün burada o kadar büyük bir milletsiniz ki, bunu farklı bir şekilde ortaya koydunuz. Biz öyle büyük bir milletiz ve devletiz ki, ne gücümüz, ne kaygımız, ne de çabamız kendi sınırlarımızla sınırlı değildir. Yarın Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıl dönümünün sevincini yaşarken, bugün Gazze için yürek ateşimizi tüm dünyaya haykıracağız. Geçmişte olduğu gibi Trakya’da, Balkanlar’da, Kafkaslar’da, Doğu Akdeniz’in her karış sahilinde, Orta Asya’nın her yerinde, Güney Asya’da, Afrika’da biz bir zamanlar nasıl bir millettik ve nasıl bir millet olarak bu dünyaya geldik? milletle mi, milliyetle mi? Ne öğrettik? Kısacası ufkumuz nereye uzansa, gönlünü ve gözünü bize çeviren, dertleştiğimiz, yardım eli uzattığımız, yardım elini uzattığımız kardeşlerimiz için olduğu gibi Gazze için de yükselişteyiz. Gerektiğinde yardım ettiğimiz kişiler.
‘HAMAS’I NETANYAHU’YA BIRAKAN TALİHSİZ İNSANLAR VAR’
Maalesef ülkemin siyasetçileri arasında Hamas’ı Netanyahu’ya bırakan talihsiz insanlar var. Netanyahu nasıl teröristse Hamas da teröristtir. Yazıklar olsun sana. Hamas’ın ne olduğu, Hamas’ın kim olduğu hakkında hiçbir fikri olmayan talihsiz insanlar var. Benim ülkemde bunlara oy verenlerin de şimdi iyi düşünmesi gerekiyor. Bunlara oy verenlerin iyi düşünmesi gerekiyor. Umarım bugün burada yaşadıklarımızı tarih bize yaşatmaz. Bizim gençliğimiz ve bizden önceki nesil, dünyanın her yerindeki kardeşlerimizin yaşadığı acıları takip etmek, anlatmak ve telkin etmekle geçti. Kırım’dan Karabağ’a, Bosna’dan Kerkük’e, Filistin’den Türkistan’a, Afganistan’dan Çeçenya’ya kadar birçok coğrafya için gözyaşı döktük. Hayatımız boşuna geçmedi. Bugün Gazze’yi bizimle alakası olmayan, uzak bir yer olarak görenler var ve maalesef bunu açıkça söylüyorlar.
‘KENDİ YOLUMUZDA İLERLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ’
İsrail, buraya nasıl geldin? Siz işgalcisiniz, siz bir örgütsünüz. Türk milleti bunu biliyor. Batının size borcu var ama Türkiye’nin size borcu yok. Erdoğan böyle konuşuyor çünkü Türkiye’nin size hiçbir borcu yok. Ama ne yazık ki Batı’nın her ülkesi size borçlu. Bu yüzden konuşamıyorlar. Seni ziyarete geliyorlar, resmen af diliyorlar. Bizim böyle bir sorunumuz yok.
Dün Ukrayna-Rusya savaşında öldürülenler için timsah gözyaşları dökenlerin bugün Gazze’de ölen çocuklar için sesi çıkmıyor. Ey Batı, sana sesleniyorum. Yeniden Hilal-Haçlı mücadelesi mi başlatmak istiyorsunuz? Eğer böyle bir çaba gösteriyorsanız bilin ki bu millet ölmemiştir. Aynı kararlılıkla şunu bilin ki, Libya ve Karabağ’da ne varsa Ortadoğu’da da oyuz.
Terörle mücadele bahanesiyle onbinlerce kilometre uzaktan gelip milyonlarca insanı katledenler, bize topraklarımızı savunma fırsatı vermediler.
Çizdiğimiz yolda ilerlemeye devam edeceğiz. Cumhurbaşkanınız olarak milletimizi seviyoruz. Milletimiz için canımızı feda etmeye hazırız. Biz milletimizle birlikte bu yolda ilerlemeye her zaman hazırız. Tarihe nasıl destanlar yazdıysak, bu millet de yeni destanlar yazmaya hazırdır.
‘İSRAİL 22 GÜNDEN BERİ SAVAŞ SUÇU İŞLİYOR’
Kime ‘bunlar’ diyoruz biliyor musun? ABD derken Batı’dan bahsediyorum. Gazze’deki katliam tamamen Batı’nın işidir. Çocuk katillerine verdikleri desteği insan hakları gibi şeylerle örtbas etmeye çalışmaları tam bir rezillik. Hiçbir oyun sonsuza kadar süremeyeceği için Batı’nın bu sinsi taktiği deşifre oldu. Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde üzerimize saldıran değersiz teröristlerin arkasında kimin olduğunu çok iyi biliyoruz. FETÖ ve PKK’nın arkasında da İsrail var. Milletimin bunları çok iyi bilmesi gerekiyor. Ülkemize karşı oynanan oyunları çok iyi biliyoruz.
İsrail 22 gündür savaş suçu işliyor. İsrail, seni dünyaya savaş suçlusu ilan edeceğiz. Bunun için hazırlanıyoruz. Bunu dünyaya savaştan kaçan biri olarak tanıtacağız. Ancak Batılı liderler burada ateşkes çağrısı bile yapmıyor. Ey Batı, kaç kadın ölmeli, kaç çocuk ölmeli, sen ateşkes çağrısı yap. Adalet nerede? Gazze’de yapılan savunma değil katliamdır.
Bu gece Gazze’deki durumu gördünüz değil mi? Anestezi kullanmadan ameliyat yapıyorlar. Ey dünya, bütün bu gerçekleri görüyorsun. BM Genel Sekreteri bağırıyor ama duymuyorsunuz. Kör oldun, sağır oldun. Davos’ta sana nasıl adam öldürmenin doğru olduğunu bildiğini söyledim. Öldürmeyi çok iyi biliyorlar. Kardeşlerim, aynı zihniyet şu anda Gazze’de de var, bu zulümleri daha önce Karabağ’da, Bosna’da, Arakan’da da gördük. Onlar vahşetin doğrudan veya dolaylı failleridir. Bu sorunu insanlıktan çıkarmaya çalışanlara bir çift sözümüz var. Gazze’de öldürülen masum çocukların, kadınların ve erkeklerin suçunu üstlenmeyin. “Bu savaş suçlarına ortak olmayın.”
