ANKARA – Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı incelemesine göre, İliç’te 9 işçinin toprak altında kaldığı büyük heyelanın hareketliliği faciadan yaklaşık 3 ay önce, 30 Kasımda başladı. Ancak hareketlilik nedeniyle önlem alınması gerekirken yığın liç alanı üzerinde depolama devam etti.
Erzincan’ın İliç ilçesindeki maden ocağındaki facianın araştırılması için kurulan komisyona Enerji Bakanlığı yetkilileri bilgi verdi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan’ın yaptığı sunuma göre Türkiye’de şu anda 4 bin 713 arama ruhsatı, 10 bin 147 adet işletme ruhsatı olmak üzere toplamda 14 bin 860 adet ruhsatlı faaliyet var.
Bakanlık yaklaşık yılda 8 bin adet ruhsatın yerinde denetimini yapıyor. 2023 yılında 1891 idari para cezası sayısı kesildi. Bunun parasal olarak değeri 1,2 milyar TL oldu.
2022 yılında 3bin 103, 2023 yılında 2 bin 421 adet faaliyet durdurma kararı alındı.
İliç’teki Çöpler Altın madeninde 2008 ‘de “ÇED Olumlu” kararı alındı. 2014’te ve 7 Eylül 2021’de kapasite artışları için ÇED kararları verildi.
ENERJİ BAKANLIĞI DENETİMLERİ
Enerji Bakanlığı’nın 2022 yılında 3 ayrı denetim yaptığı ocakta 39,29 hektarlık alanda kısmi faaliyet durdurma kararı verildi. Ağustos 2023’te hem 39,29 hektarlık alandaki kısmi faaliyet durdurmanın hem de batı ocağında ki heyelan tehlikesi nedeniyle faaliyet durdurmanın devamı kararı verildi. Kaza sonrası da tüm üretim faaliyeti alanda durduruldu.
7 İŞÇİ KUVVETLE MUHTEMEL SABIRLI DERESİ’NDE
Enerji Bakanlığı yetkilileri toprak altında kalan işçilerden sadece 2’sine ulaşıldığını belirtirken, 7 işçinin de “çok kuvvetle muhtemel” Sabırlı Deresi’nde olduğunu tahmin ettiklerini açıkladı.
Topraktan ve sudan belirli aralıklarla numuneler alınarak tahliller yapıldığını açıklayan Bakan Yardımcısı Tancan, “Bugüne kadarki tahlillere baktığımızda tehlike sınırlarının çok çok altında ölçüm değerlerine rastlandığını müşahede ettik” dedi.
MALİYET ŞİRKETE ÖDETİLİYOR
Arama kurtarma çalışmalarının sürdüğü heyelan alanında 910 araç, iş makinası, 76 jeneratör, 125 tane aydınlatma kulesi gibi çok sayıda ekipman kullanılmaya devam ediyor. Yapılan açıklama göre “DSİ’nin yaptığı çalışmalar, taşıma işlemleri gibi tüm maliyet” şirkete ödettiriliyor.
HAREKETLİLİK 30 KASIMDA BAŞLIYOR
Bakan Yardımcısı Tancan, maden faciası ile ilgili Maden Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün (MPEG) heyelanın oluşma nedenine dair değerlendirmesini tamamladığını söyledi. Tancan şunları söyledi:
“Jeoradar verilerinde yapılan incelemelere göre yığın liçteki yer değiştirme hareketlerinin kazadan yaklaşık üç ay evvel artış yönünde bir eğilim gösterdiğini ve kaza gününe kadar da artarak devam ettiğini açıkça görüyoruz. 30 Kasım’da hareketlilik başlıyor. Heyelan gününe ait jeoradar verilerinde de heyelana uğrayan bölgelerdeki hareketliliğin en yüksek noktalara çıktığı tespit edilmiş durumda.
Bakan yardımcısının açıklamasına göre, ilk veriler fark edildikten sonra işletmeci tarafından önlem alınması gerekirken yığın liç alanı üzerindeki depolama devam etti. Yığın liç alanındaki hareketlerin takibi amacıyla konumlandırılmış jeoradar görüş alanı yetersizdi. Yığın liçin kısmi bir bölgesi izlendi. Jeoradar sayısı yetersiz olduğu için yığın liç alanının tamamına hâkim olunamadı.
TOPRAK ALTINDA KALAN İŞÇİLERE HABER VERİLMEDİ Mİ?
Bakan Yardımcısı Tancan, faaliyetler esnasında firma tarafından risk oluşturan hususların yorumlanmasında gerekli hassasiyetin gösterilmediğini yani daha önce olan bazı durumların risk değerlendirmesinin sağlıklı yapılmadığını düşündüklerini anlattı. Jeoradar takip cihazı verilerine yansıyan durumun bölgede çalışanlar tarafından fark edilip 40’a yakın işçi uzaklaştırılırken toprak altında kalan işçilere bilgi verilip verilmediğinin de soruşturma sonunda ortaya çıkacağını söyledi.
Jeoradar bilgilerinin gereğini yerine getirme sorumluluğunun şirkette olduğunu belirten bakan yardımcısı soruşturma sonucunda kamu görevlilerininin de hatası tespit edilirse bu konuda da işlem yapılacağını söyledi.
(HABER MERKEZİ)
